“Gol atmak futbolun en heyecan verici tecrübelerinden biridir.” diyor Matt Allen, Four Four Two için yazdığı yazıda. Gol sevinci de bu tecrübenin en keyifli yanı olsa gerek.
Günümüzde futbolcuların kimisi doğaçlama sevinçlerden yana olurken, kimisi de sevincini bir sembol haline getirmiş durumda. Peki hiç düşündünüz mü, ilk gol sevinci nasıldı diye?
Aslında buna dair pek bir bilgi yok, ancak yukarıda adı geçen Matt Allen bu konuda bir şeyler karalamış. Bizler de kendisinin yazısından yola çıkıyoruz. (FourFourTwo Türkiye Sayı:4)
Sizleri futbolun beşiği İngiltere’ye götürüyoruz. Pocklington’ın Kuzey Yorkshire kasabasında bir mayıs akşamı.
Her zamanki rutininde devam eden bir futbol maçı oynanıyor. Ancak top deplasman takımının kalecisini aşıp ağlarla buluştuğunda ilginç bir şeyler oluyor. Golü atan demirci Josiah Collard, sevinçten havalara uçup kollarını sallayarak koşmaya başladı.
Günümüz sevinçlerini düşününce oldukça sıradan gelen bu durum o an için oldukça sıra dışıydı. Çünkü gelenek, golü atan oyuncunun hiç bir sevinç gösterisi yapmadan basit bir tokalaşmayla başlama vuruşunun yapılması için kendi yarı sahasına geçerdi. Fakat Collard, hiç alışık olunmayan şekilde sevinerek bu rutini şaşkın bakışların arasında bozdu.
Collard’ın sevinci sonrası sahada yaşananlara dair herhangi bir bilgi bulunmuyor. Yine de maçın oynandığı gece bu uzun boylu demircinin ailesiyle birlikte komşu kasaba Allerthorpe’a taşındığı bilgisi mevcut.
Belki de aşırıya kaçan hareketleri sebep olmuştu bu taşınma işine.
Acaba Collard, Martin’in taklalarını, Ronaldo’nun “Ben buradayım” hareketini ya da Griezmann’ın telefon hattı sevincini görse ne düşünürdü. Kim bilir?
