3 Eylül 1978 tarihinde Sivas’ın Alibaba Mahallesi’nde meydana gelen olaylar 11 kişinin ölümü, 100’den fazla kişinin yaralanmasına sebep oldu.
Ramazan bayramı arefe günü olan 3 Eylül’de saat 10:00 sıralarında Alibaba Mahallesi’ndeki pazar yerinde kimi kaynaklara göre komando oldukları öne sürülen bazı kişilerin yaşlı bir adam ile küçük bir çocuğu dövmeleri üzerine, kimi kaynaklara göre de iki çocuğun kavgası nedeniyle çıkan arbede, tarafların yakınlarının ve çevredekilerin de müdahalesiyle büyüyerek mezhep çatışmasına dönüştü.
Başlıklar
ToggleOlayların Büyümesi
“Solcular camiye bomba koydular, kurşunladılar!” şeklinde duyuruların yapılması sonrası olaylar tüm şehre yayıldı. Şehirde dolaşan bir grubun “Müslüman Türkiye, Milliyetçi Türkiye, Milli Devlet Güçlü İktidar” ve ”Komünistlere ölüm!” şeklinde sloganlar atarak dolaştığı iddia edildi.
Olayların bu denli hızlı ve geniş bir alana yayılması, şehirdeki güvenlik güçlerinin müdahalelerini etkisiz kıldı. Güvenlik güçlerine destek amacıyla Kayseri Hava İndirme Tugayı’ndan komando birliği çağrıldı. Saat 16:00 itibariyle valilik sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Gelen destek birliklerinin de yardımıyla olaylar 19:30 itibariyle kısmen de olsa yatıştı, fakat şehrin çeşitli yerlerinde yer yer çatışmalar devam etti.
4 Eylül sabahı şehre giriş ve çıkışlar yasaklandı. Şehirde alınan önlemlere rağmen çatışma ve patlama sesleri gün boyu gelmeye devam etti. Tüm kamu araçları polis ve jandarma hizmetine verildi.
Binalara Yapılan Saldırılar
Hedefte Alevi, solcu ve CHP görüşlü kişilerin ev ve iş yerleri vardı. Bazısı benzin dökülerek yakıldı, bazı yerler ise otomatik silahlarla tarandı. Valilik yaptığı açıklamada; 1000 kadar iş yerinin zarar gördüğünü belirtti. Çatışmalardan belediyeye ait bir otel ve bazı kamu kuruluşlarının da nasip aldığı görüldü. Her ne kadar anlamsız gelse de, kente elektrik sağlayan santralin ofisleri de taş yağmuruna tutuldu.
Nefret o kadar büyüktü ki; Alibaba Mahallesi’nde yanan bir evi söndürmek için olay yerine giden itfahiye ekipleri kimi kişilerce eve yaklaştırılmadı. Tehdit edilen itfahiye personeli, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası yangını söndürebildi.
İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı kente gelerek operasyonu bizzat takip etti ve olaylar bayramın bitmesi itibariyle neredeyse tamamen sona erdi. Yetkililerce 4 Eylül’de bittiği söylense de 9 Eylül’de dahi az da olsa çatışmalar sürüyordu.
Olayların Sona Ermesinin Ardından
CHP il başkanı olaylardan ötürü MHP’yi suçlarken, MHP’liler de Alevilerin kışkırtıldığını öne sürdüler. Olaylar sonrası Sivas’ta tüm sağcı ve solcu dernekler kapatıldı. 13 Eylül’e gelindiğinde tutuklananların sayısı 172’ydi. Bunların 79’u cezaevine gönderildi. Tutuklamalar daha sonra da devam etti.
Sivas Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Akay, olaydan aylar önce şehirde bir şeyler olabileceğine dair duyumlar alındığını; şehrin yetkililerinin gerekli önlemleri almayarak sorumlu olduklarını söyledi.
Olayın sebebini pazar yerinde gerçekleşen basit bir kavgaya indirgemek pek tabi, oldukça gerçek dışı. Daha önce de şehirde mezhepsel bazı olayların olduğu; Alibaba Mahallesi’nde faili meçhul kalan kereste deposu yangınının meydana geldiği, Tokuş Köyü’nden şehre inmek isteyen Alevilerin komşu köydeki Sünniler tarafından engellenerek saldırıya uğradıklarını bildirmiştir.
Devlet Bakanı Enver Akova, olayları çıkaranların Sivaslı olmadığını, dışarıdan gelen gurupların olayları çıkardığını söyledi.
Mahkeme
Olaylar sonunda sanıklar hakim karşısına çıktı. Karar duruşması, yaklaşık 4 yıl sonra; 7 Temmuz 1981’de Erzurum Sıkı Yönetim Mahkemesi’de görüldü. 11 kişinin ölümü ve 100’den fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet veren olaylarla ilgili 9 sanık hakkında idam kararı verildi. Mahkeme ayrıca 291 kişi hakkında da 1 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmetti.
10 Temmuz 1985’te temyiz talebiyle görülen davada 9 sanığa verilen idam cezaları ömür boyu hapse çevrildi. Yalnızca 34 sanık 6 ay ile 6 yıl arası değişen hapis cezaları aldı.