Üniversite Sınavları Tarihi

 

Her yıl milyonlarca adayı ve yakınlarını doğrudan ya da dolaylı şekilde etkileyen; pek çoklarının deyimiyle çocukları “yarış atı”na çeviren, adayların çoğunun gözünde hayatlarının en önemli dönemeci olan üniversite sınavlarının, bugünlere kadar ne tür değişikliklere uğrayarak geldiğine gelin beraber göz atalım.

 

Lise mezunu sayısının az olduğu cumhuriyetin ilk yıllarında öğrencilerin liseden mezun olmaları üniversiteye girmeleri için yeterliydi.
Liseden mezun olmaları içinse 1926-1935 yılları arasında sözlü olarak uygulanan “Lise Mezuniyet Sınavı”ndan başarılı olmaları yeterliydi. 

1935 yılından itibaren liseden mezuniyet sınavını vererek mezun olmayı başarabilen öğrenciler eğer üniversiteye gitmek isterlerse Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) tarafından düzenlenen “Devlet Olgunluk Sınavı”na girmeleri gerekmekteydi.

1955 yılında ise bu iki sınav birleştirilerek “Devlet Lise Sınavı” adı altında tek aşamalı bir sınav olarak birleştirildi.

1958 yılına gelindiğinde 23 yıllık MEB’in hazırladığı ortak soru sisteminden vazgeçildi. Her lise kendi sınavını yapmaya başladı.

Bu sınavın sonucu, başvuru sırasında üniversite tarafından değerlendiriliyordu. Talep sayısı kontenjandan azsa üniversite başvuran herkesi alabiliyordu. Fazla olduğu durumlarda ise; başvuru sırası, lisede yapılan sınavın durumu gibi kriterler devreye girse de zamanla her fakülte kendi sınavını yapmaya başladı.
Fakat her fakültenin kendi sınavını yapması zamanla bir takım sorunları beraberinde getirdi. Şansını olabildiğince çok denemek isteyen öğrenciler sınavdan sınava koşturmaya, sınavların çakışması durumunda tercih yapmak durumunda kaldılar.

MEB, 1953 yılında bünyesinde Test ve Araştırma Bürosu'nu kurarak ileride oluşabilecek bu tip sorunlar için bir çözüm arayışına girişmişti.
i

Nitekim 1962-1963 eğitim yılında bu büro ve Ankara Üniversitesi ortaklaşa çalışarak Ankara Üniversitesi Giriş Sınavı’nı oluşturdular.

Zamanla bu büro ile diğer üniversiteler de çalışmaya başlamışlardı fakat ortada yine de bir bütünlük yoktu. Üniversiteler yine kendilerine uygun tarihlerde sınav yapıyorlardı ve çakışma sorunu devam ediyordu. 

ÖSYS Dönemi

Bu ve buna benzer sorunların giderilmesi için 1974 yılında Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi açıldı. Bugünkü Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi olan bu kurum 1974 ve 1975 yıllarında gün içerisinde sabah ve öğleden sonra iki oturum şeklinde ortak bir sınav düzenledi.

1976 ile 1980 yılları arasında sınav tek oturuma düşürüldü.
1981’de sınav yeniden iki aşamalı hale getirildi fakat bu sefer ilk sınav nisan ayında, ikincisi haziran ayında yapılacak şekilde düzenlendi. Nisan ayındaki sınav Öğrenci Seçme Sınavı(ÖSS) adı altında yetenek ölçmeyi amaçlarken, haziran ayında yapılan Öğrenci Yerleştirme Sınavı’nda(ÖYS) amaç; öğrencinin bilgisini ölçmekti.
1982 yılından itibaren daha önce yapılmayan bir uygulamaya gidildi ve öğrencilerin diploma notları sınav puanlarına etki etmeye başladı.

Yeniden Tek Sınav

Bu sistem uzun sayılabilecek yıllar boyunca devam etti ve 1999 yılında yeniden bir değişikliğe gidildi. Sınav yeniden tek aşamaya indirildi, nisan ayındaki ÖSS’nin haziran ayına kaydırılıp devam etmesi kararlaştırıldı. Bu da demek oluyordu ki, öğrencilerin girecekleri sınav yalnızca 10. sınıfa kadar ki müfredatı kapsayacaktı.
2006 yılına kadar bu şekilde uygulanan sınavla nerdeyse lise müfredatının yarısı sınav kapsamı dışında kaldı ve 2006 yılı itibariyle lise müfredatının tamamının sınava dahil edileceği ilan edildi.

Tek Aşama Dönemi Sona Erdi

2010 yılında tek aşamalı sistem kaldırılarak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı(LYS) olmak üzere iki sınavlı düzenleme yapıldı.
YGS, eğitim öğretim dönemi içinde yapıldı. Başarılı olan adaylar eğitim öğretim dönemi sonunda iki haftaya yayılmış olan LYS’ye girmeye hak kazandılar. Burada ki temel değişiklik adayların artık istedikleri bölümün sınavına girebilecek olmalarıydı. Önceki sistemde sayısal bölüm okuyan bir öğrenci sözel soruları çözerek buna uygun bir bölüme gitmek istediği zaman ciddi bir katsayı engeliyle karşılaşıyordu.


Sistem, değişmeyen tek şey değişimdir mantığıyla 2018 yılında yeniden değişikliğe uğradı. Bu değişiklik sonunda iki sınav kaldı fakat ikisinin de aynı haftasonu içinde uygulanmasına karar verildi. Adayların cumartesi günü Temel Yeterlilik Testi(TYT), pazar günü ise Yükseköğretim Kurumları Sınavı(YKS) neticesinde değerlendirilip üniversiteye yerleştirilmesi uygun görüldü.

Durum bu şekilde, değişikliklerin sıklığı kadar bir sonraki sınava 12 aydan az kalmışken ilan edilmeleri de ayrı bir mağduriyet oluşturdu. 
Kim bilir belki siz bu satırları okuduğunuzda sınav sistemi yeniden değişmiş olabilir.