Islah Olmayan Kurbağalıdere’nin 60 yılı

Sunay Akın, İstanbul’da Bir Zürafa adlı kitabında Melisa Gürpınar’ın yazdığı dizelere yer verir:

“evin arkası Kurbağalıdere’ye bakardı
yalıydı bir bakıma
cumbaya oturunca derenin dibindeki taşlar sayılırdı
akşam olurken odalar kurbağa sesleri
ve Fikirtepesinde yaşayan kavuncu güzelinin
gazelleriyle dolardı…”

Dibindeki taşların sayıldığı Kurbağalıdere’ye ait de hoş bir bilgi verir Akın, şiirin ertesinde: “Dereye adını veren kurbağaların serenadı ilkbaharın gelmesiyle başlardı. Kuşbazlar kafeslerini kaptıkları gibi dere kenarında alırlardı soluğu… Kurbağalıdere’nin kıyılarında, sabahın erken saatlerinde üstleri bezlerle örtülü bir sürü kafes görülürdü. Dereden gelen sesleri dinleyerek kurbağa makarası çekmeyi öğrenen kuşlar yüklü bir fiyata alıcı bulduğundan sahiplerinin yüzünü güldürürlerdi. İstanbul kuşlarının konservatuvarıydı Kurbağalıdere!..”

Bununla da kalmayıp derenin kumlarında bir zamanlar altın parçacıkları olduğundan dahi bahseder Akın.

Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar derenin durumu bu şekilde. Sonrasında geçen uzun yıllar boyunca Kurbağalıdere ismi, insanlara sıkıntı veren ve acilen çözüme kavuşturulması gereken bir sorun anlamını taşıyordu.

Yerel seçimlerin arefesinde, bu ipe sapa gelmez ıslah edilemez derenin yola gelmesi için 60 yıldır süren çalışmalara göz atalım.

1950’ler

Ana hattı yaklaşık 10 km olan Kurbağalıdere’nin uzunluğu, bağlantılarıyla birlikte 67 km’ye kadar çıkıyor. 1950’li yıllara kadar kayıklarla mehtaba çıkılan, kıyılarında gazinoların olduğu, insana huzur veren dere; çevresinde artan şehirleşmenin ona yüklediği yeni bir görevle karşı karşıya kaldı: atık suları Marmara’ya ulaştırmak.

Fenerbahçe Stadı ve Kurbağalıdere - 1939

Her geçen gün artan atık su miktarı çok kısa bir süre sonra derenin tabiatını değiştirdi. 50’li yılların ikinci yarısında güzel anıların yerini pis kokular, sivrisinekler almaya başladı.

İlk Çalışma

1956 yılı sonunda derenin denize dökülen kısmında temizleme çalışmaları yapılmaya başlanarak “Kurbağalıdere’nin Islah Edilmesi” serüvenine ilk adım atılmış oldu.

Kışın başlayan temizleme işlemlerinin bahara kadar biteceği öngörülmüş ve Liman İşletmelerinden bu konuda yardım istenmişti.

Kanalizasyon Kanunu

İstanbul’un nüfusunun hızla artmaya başlamasıyla birlikte kanalizasyon şehrin geneline yayılan bir sorun haline geldi. 1961 yılı Ocak ayında Milliyet Gazetesinde yayınlanan haberde, aynı yıl içerisinde çıkarılacak Kanalizasyon Kanunu ile Kanalizasyon Müdürlüğünün devreye gireceği bilgisi okuyucuyla paylaşılıyordu.

İstanbul’un o gün için kanalizasyon ağının %75 kanalsız foseptik, %10 Bizanstan kalma eski tip, kalan %15’inin modern tip kanallardan oluştuğunun aktarıldığı haberde; kanunun çıkmasıyla birlikte ilk iş olarak Kurbağalıdere’yi rahatlatacak çözümlere girişileceği belirtiliyordu.

1962- Kurbağalıdere’nin ıslahı hükümet tarafından ele alındı. Belediyenin kendi bütçesi ile dereyi bu kötü durumundan kurtaramayacağı anlaşılınca iş Devlet Su İşlerine devredildi. Plana göre Caddebostan’dan itibaren evlerin altına yeni bir kanalizasyon hattı döşenerek bu görev dereden alınacaktı.

1963- Milletvekili Ord. Zeki Zeren: “Kurbağalıdere bir çirkef yuvası halini almıştır. Burada 60 bin vatandaşımız barınmaktadır. Bu semtten burundan nefes almadan geçmek lazımdır…”

1963- Islahı için gerekli ödeneğin çıkmasını bekleyen dereye, önleyici tedbir olarak kireç kaymağı dökülmesine, ayrıca derenin pis kokmasının sebebi olarak gösterilen kimya fabrikasının sularının dereye karışmasına engel olunmasına karar verildi.

Kaynak: eskiesvaplarim.com

Dereye Alman Eli

İstanbul’un kanalizasyon projelerini yapması için görevlendirilen Alman Profesör Kehr’den Kurbağalıdere için de çözüm üretmesi istendi. Derenin pis sulardan arınması için çalışma yapan Kehr’in projesi, Belediye Başkanı Haşim İşcan tarafından 1964 yılında yapılacak işler listesine eklendi.

Bayındırlık Bakanı Arif Hikmet Onat, derenin temizlenmesine 1964 yılı Ocak ayında başlanacağını ancak pis kokunun ortadan kalkmasının 3-4 seneyi bulabileceğini açıkladı.

Doğu Bölgesi Pis Su Tesisleri Projesi

İstanbul’un atık suyu tahliye etmedeki sorununu 2020 yılına kadar ortadan kaldıracağı öngörülen Doğu Bölgesi Pis Su Tesisleri Projesi, Dünya Sağlık Teşkilatının desteğiyle 1970 yılında uygulamaya kondu. Hala Bizans’tan kalma kanalları kullanan İstanbul’a yeni bir kanalizasyon şebekesi yapılacak, Kurbağalıdere’nin de bu düzenleme sayesinde pis sularla ilişiği kesilecekti. Ne var ki belediye müteahhit firmaya ödeme yapmadığı için proje ilk aşamada durma noktasına geldi.

1975- Belediye, 10 Ocak’ta yeni bir kanal ihalesine çıkılacağını açıkladı.

1978- İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil: “Kurbağalıdere islah edilmektedir. Dere için ikinci bölüm kanalizasyon inşaatı için yeni bir ihale daha yapılacak, bu bölgenin kanalizasyonu denize akıtılmayacak.

Kurbağalıdere Temizleniyor

1983 yılında Kurbağalıdere’nin yeniden Devlet Su İşleri tarafından temizlenmesine başlandı. Denizcilik Bankasından alınan tarak gemisiyle de derenin Marmara’ya döküldüğü bölgenin tabanı temizlenerek suyun denize karışması hızlandırılmaya çalışıldı.

1985- İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, derenin denize döküldüğü alanın temizlendiğini belirterek, Cumhurbaşkanımızın emirleri ile derenin temizlenmesi ve çevreyi kirletilmemesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı temsilcilerinin de katılımıyla, belediye koordinatörlüğünde gerekli çalışmalar yapılarak, kısa vade işleri tamamlanmıştır…”

14 Eylül 1980 - Milliyet Gazetesi

1987- Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Kurbağalıdere ve 41 derenin daha ıslah edileceğini açıkladı.

1989- Sivrisinekle mücadele kapsamında dere ilaçlandı. Sonraki yıllarda da bu uygulama devam etti.

Temel Atma Töreni

1991 yılında İSKİ ve Kadıköy Belediyesi’nin işbirliği ile yapılacak dere ıslah çalışmaları için temel atma töreni düzenlendi. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, diğer belediyeler gibi makyaj yapmadıklarını sorunları kökünden hallettiklerini ifade etti.

1992- Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın, pis su akımının büyük ölçüde kesildiğini ve çalışmaların tamamlanmasıyla suyun kirlenmesinin tamamen önleneceğini belirtti. Özyalçın ayrıca derenin yazın vatandaşa açılacağını, halkın sahilde çay içebileceğini ifade etti.

 1993- İSKİ’nin Kurbağalıdere – Moda kolektör inşaatı için müteahhit firmaya 20 milyon dolar fazladan ödeme yaptığı iddia edildi. Üstelik İSKİ’nin, daha sonra kolektörün yerini sakıncalı bularak Riva’da yapılması yönünde karar verdiği, yapılan yatırımın boşa gideceği dile getirildi.
Dereden çıkarılan atıkların Marmara açıklarına dökülmesi başka bir sorunu ortaya çıkardı. 1990

1995- Oluşan birikmeden ötürü derenin tabanı yükseldi. Yağan yağmurun etkisiyle dere taştı, pis su her yana dağıldı.

1995- İSKİ Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, Kurbağalıdere ıslah çalışmalarında müteahhit lehine haksız kazanç yapıldığını saptadı.

1998- Islah çalışmaları devam ediyor. 1994 yılında İstanbul genelinde başlayan çalışmalarda, 600 km’lik projenin dört yıl sonunda yalnızca 30 km’sinin ıslah edildiği ortaya çıktı.

1992 - Milliyet Gazetesi
"Bir ay sonra dereden kefal balığı avlanabilecek." 1993 - Milliyet Gazetesi

Atık Su Arıtma Tesisi

3 Haziran 2000 tarihinde İSKİ’nin projelendirdiği Kadıköy Atıksu Arıtma ve Deniz Deşarj Tesisi’nin temeli Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından atıldı. Tesis yaklaşık iki yıl sonra hizmete girdi.

2001- Kurbağalıdere Atık Su Toplayıcıları temeli atıldı. Toplanan suların doğrudan yapılmakta olan atık su arıtma tesisine aktarılması için yapılan çalışmanın temel atma töreninde konuşan Başkan Gürtüna, “Nasıl Haliç’te yüzüleceğini gördüysek, Kurbağalıdere’de de yüzüleceğini göreceğiz. Sandallarla gezeceğiz.” ifadelerini kullandı.

2002- Ağustos ayında yağan şiddetli yağmur sonrası dere taştı.

Dereden Otomobil Çıktı

2004 yılı Ocak ayında basın mensuplarına konuşan Ali müfit Gürtuna, derede çamur dip taramasının yapıldığını ve yataktan arabaya kadar 400 kamyonluk eşya çıktığını dile getirdi. Başkan ayrıca, gelecek yaz derede yüzülebileceğini ifade etti.

Kurbağalıdere Can Aldı

 

15 Nisan 2001 - Milliyet Gazetesi

2010 yılında oluşan selde mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışırken dereye düşen belediye işçisi Mevlüt Macit hayatını kaybetti.

2010- Kurbağalıdere’nin de aralarında bulunduğu yedi derenin ıslahı için İBB toplu temel atma töreni düzenledi. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk: “1995’ten bu yana uyarılarımızı yapıyoruz. Her seferinde konunun Kadıköy Belediyesi’nin değil, İSKİ’nin görevi olduğu yönünde uyarılar aldık.”

2013- İBB, ilk etap çalışmalarını tamamladı. Yeni yapılan kolektör hattıyla, evsel atıkların dereye karışmadan doğrudan arıtma tesisine nakledilmesiyle mevcut pis kokunun ortadan kalkması amaçlandı.

Balıklar Geliyor

İBB ve İSKİ’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarda dere yatağının hacmi artırıldı. Kötü kokuyu engellemek için borularla dereye deniz suyu aktarılması sağlandı. Kokuda azalmalar başladı. Balıkların da derenin denize yakın yerlerine geri döndüğü görüldü.

Islah çalışmaları şu günlerde hala devam etmekte. 2014 ve 2015 yaz aylarında derenin rengi siyahlaştı ve köpürmeye başladı. Koku da eskisi gibi çekilmez boyutlara ulaştı. Artan kirlilikten ötürü gelen balıklar da tekrar Marmara Denizine döndüler. Bunun üzerine halk, 30 Temmuz 2015’te protesto yürüyüşü yaptı.

Derenin kararıp köpürdüğü zamanlar - Kaynak: haberler.com

 

2016- Derede çalışmaların yapıldığı sırada bir hafriyat kamyonu, Şule İdil Dere‘ye çarparak hayatını kaybetmesine sebep oldu.

2018- Nisan ayı itibariyle İBB, çalışmalarında sona geldi. Ekim ayında, çalışmaların yeniden durduğu iddia edildi. İSKİ‘nin 2019 yılı içerisinde çalışmalarını bitirerek projenin nihayete ereceği açıklandı.

Son iki yılda derenin renginin mavileşmeye başladığı ve balıkların geri geldiği görüldü.

Bakalım 60 yılı aşkın süredir, ıslah edilmeye çalışılan dere gerçekten de yola geldi mi? Bunu da zaman gösterecek.

Mayıs 2019 Güncellemesi: Hala kokuyor!..