ingilterenin-ankara-inadi-ingiltere-buyukelciligi

İngiltere’nin Ankara İnadı

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması sonrası işgal kuvvetlerinin temsilcileri, silahlı unsurların ülkeden ayrılması sonrası Ankara’daki Meclis’in İstanbul’a taşınacağı düşünüyorlardı.

Ne var ki Meclis’in taşınmak gibi bir düşüncesi yoktu. Ankara, 13 Ekim 1923 tarihinde başkent olarak resmen kabul edildi.

Lozan’da bağımsızlığını büyük devletlere kabul ettirmeyi başarmış olan Türkiye, şimdi de yeni başkenti konusunda aynı sınavı vermek durumundaydı.

Görüşmeler sırasında yeterince sinirlendirdiğimiz İngiltere, başkent konusunda inat etmekten kendini alamıyordu.

İngiltere’nin Başlangıçtaki Düşüncesi

İngiliz basını 1923 yılının ilk aylarından itibaren haberlerinde Ankara için “Türkiye’nin Yeni Başkenti” ifadesini kullanıyordu. 13 Ekim’deki karar sonrası da bu haber yorumsuz bir şekilde gazetelerde yer aldı. Yalnızca The Times’ta yer alan haberde bir ayrıntı göze çarpıyordu. İstanbul’u ziyaret eden iki İngiliz diplomatla ilgili verilen haberde şu ifadeler yer alıyordu: “…Ziyaret İstanbul ile sınırlı ve Ankara’ya gitmeye niyetleri yok. Ankara’nın başkent olarak seçildiğinden kutlamalar yapıldığı biliniyor ancak bu durum geçici olarak görülüyor…İstanbul’daki güçler elçiliklerini Ankara’da kurma niyetinde değiller…”

Zira daha sonra İngilizlerin hazırladığı Türkiye raporunda, “…Büyük Millet Meclisi, 13 Ekim’de Ankara’yı başkent olarak ilan etmiş ve o andan itibaren İstanbul her zamankinden daha çok muhalefetin odağı haline gelmişti…Bu durum ülkenin toplam nüfusunun 1/10’unu barındıran İstanbul’u yönetmede büyük zorluklar doğuracaktır. Bu yüzden, Ankara’nın uzun süreli yönetim merkezi olmayı sürdüreceği şüpheli görünmektedir. ifadeleriyle İngiltere’nin konuya bakış açısı net bir şekilde ortaya koyuluyordu.

Dersaadet Muharrası Hamlesi

İstanbul’da Ankara Hükümeti’ni temsilen Dersaadet Murahhası Adnan Bey (Adıvar) bulunuyordu. Dersaadet Murahhası, 1922-1928 yılları arasında faaliyet göstermiş, Ankara Hükumetinin en yüksek temsilcisi ve doğrudan bakan, meclis başkanı veya başkomutanla iletişime geçebilen Dışişleri’ne bağlı üst düzey yetkili bir kurumdu.

Ankara -1923

Türk Hükumeti, Temmuz 1924’te Adnan Bey yerine Hariciye Vekâleti Hukuk Müşaviri Nusret Bey’i atadı. Nusret Bey, diplomatik olarak ortaelçiye denk olarak ifade edilmişti. İstanbul’daki Dersaadet Murahhaslığı postacı ya da telefon operatöründen başka bir şey olarak görülmüyordu.

Böylelikle İstanbul’da Dersaadet Murahhaslığı’nın temsil düzeyi düşürülerek yeni başkente gelmemekte direten elçilere diplomatik yoldan mesaj verildi.

Düşünceler Değişiyor

İngiltere’nin 1924’te sadece Madrid, Tokyo, Washington, Berlin, Brüksel, Rio de Janerio, Roma ve Paris’te büyükelçilikleri vardı. Savaş döneminde yaşanan düşmanlık dolayısıyla Türkiye için düşünülen küçültülmüş bir İngiliz temsilciliğiydi. Ancak Fransa ve İtalya gibi ülkelerin Türkiye’de büyükelçilik açma düşünceleri İngiltere’yi konuyu yeniden düşünmeye sevk etmişti.

İngiltere Büyükelçisi, Türkiye’nin Adnan Bey hamlesi sonrası “Ankara” baskısını iyiden iyiye hissetti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na yeni başkenti kısa ve düzenli araklıklarla ziyaret etmeyi önerdi. Bu aşamada herhangi bir bina inşa edilmeyip, bunun yerine otel ya da garda bir vagon tercih edilmesinin yeterli olacağını da belirtti.

Ne var ki İngiliz Dışişleri, Adnan Bey’in görevden alınacağı dedikoduları çıktığından beri elçilik faaliyetlerini gerçekleştirmek için Ankara’da bir bina arayışına girişmişti bile.

Bu konuda varılan son kararda; Ankara’da bir bina inşaa etmenin daha uygun olacağı ve bu binanın İstanbul’daki Büyükelçinin Başkent’e geldiği zaman kalabileceği nitelikte olmasına dikkat edilmesi ifade ediliyordu.

Türkiye Tarafı

1925 yılı genel bütçe görüşmelerinde yabancı elçilikleri ilgilendiren çok önemli bir karar alındı. Buna göre, Bakanlar Kurulu kararıyla sefaret ve konsolosluk inşa etmeleri için ülkelere arsa hibe edilecekti. Ayrıca Ankara’da inşa edilecek sefarethane ve konsolosluklar için yurt dışından getirtilecek inşaat malzemelerinden gümrük vergisi alınmayacaktı.

Sovyetler Birliği Elçiliği İnşaatı

Ancak yine de elçiliklerin gelmeye yanaşmaması sonrası Türk Hükumeti, büyük güçlere bir nota verdi. Notada, uluslararası hukuk geleneğine göre elçiliklerin başkentte olması gerektiği üzerinde duruldu. Ayrıca İstanbul’da bulunan ve daha önce temsil düzeyi düşürülen Dersaadet Murahhası’nın da görev süresinin geçici olduğu mesajı veriliyordu.

Bu süreç zarfında tam bir notalar ve muhtıralar savaşı yaşanmaya başladı. Bir tarafta Türkiye diğer tarafta İngiltere, Fransa ve İtalya vardı. Beş ay içerisinde yirmi nota alınıp verildi.

İngiltere’nin Yerleşmesi

Yaşanan bu gelişmeler sonrası İngiltere temsilcileri iyiden iyiye Ankara’da arazi bulma arayışına girdiler. Şehirde sıtma hastalığının yaygın olması ve su temininin zorluğu uygun arazi bulmayı güçleştiriyordu. Tüm bu arayışlara rağmen hazırlanan raporlarda 5-10 yıllık geçici ikametgah vurgusu yapılıyordu. İngiltere başkentin İstanbul’a taşınacağı konusunda fikrini koruyordu.

İngiltere’nin bir büyükelçilik inşaa etmesi ancak 1931 yılında nihayete erecekti. Uzun bir süre Salih Bozok’a ait evi almak için pazarlık halinde kalmışlardı. Hükumet arsayı hibe ediyordu ama üzerinde bulunan taşınmazlarla ilgili başlarda bir tasarrufu bulunmuyordu. Ancak daha sonra Bozok’un evini alarak bu sorunu da çözdü ama Ankara’nın kalıcı olup olmayacağı tartışması İngilizleri düşündürmeye devam etti.

Büyük paralar harcayarak bir bina yapmanın boşa yatırım olmasından endişe ediyorlardı. Ama büyükelçiliği yapmayarak da Ankara’yı protesto etmeye devam ettiklerinin düşünülmesinden çekiniyorlardı.

Musul görüşmeleri sırasında Büyükelçinin Ankara’da kalması gerektiği için İngiltere geçici bir süre için de olsa konut tahsis etmişti.

1931 yılında bina tamamlanmıştı ancak o zamanki Büyükelçi Clerk, vaktinin büyük bir kısmını İstanbul’da geçiriyordu. İngiltere, Ankara’nın hayat şartlarının uygun olmadığını dile getirerek İstanbul’daki binasından ayrılmamıştı. 1933 yılında atanan Büyükelçi Sir Percy Loraine’e, Ankara’da daha fazla zaman geçirmesi konusunda baştan uyarı yapılmıştı.

Yeni büyükelçinin Ankara’da çok kalması İngilizlerin binaya sığamamasına sebep oldu. Bunun üzerine 1938 yılında yeni bir binanın inşaatına başlandı ve İkinci Dünya Savaşı arefesinde tamamlanarak hizmete girdi. Şu an da İstanbul’da bulunan bina konsolosluk, Ankara’daki Büyükelçilik görevi yürütmektedir. 

İngiltere Büyükelçiliği Konaklama Binası

Kendisini yeni dünyaya kabul ettirme gayesi içinde olan Türkiye, böylelikle temel bir sorunu daha kararlı duruşu ve yerinde hamleleriyle aşmayı başarmıştı.

Ufuk Erdem’in, “İngiltere’nin Yeni Başkent Ankara’yı Kabullenemeyişi ve İngiliz Büyükelçilik Binasının İnşaası” adlı makalesinden alınmıştır.

Ne Demişti? Geçtiğimiz yıllarda söylenmiş ve hafızalarda yer etmiş sözleri derledik. Buradan.

Bir İngiliz Konsolosunun Erzurum-Kars Yolculuğu.
Okumak İçin tıklayınız.