2018 Yılında Kuruyan Göller

“Gök Mavi, Dağlar Yeşil
Cennet Ülkem Türkiye’m…” 

İlkokul sıralarında cennet diye nitelendirdiğimiz ülkemiz, maalesef ki son yıllarda kendi ellerimizle yol açtığımız felaketler neticesinde cennet olma vasfını kaybetmeye başladı. 

Üstelik bu oldukça hızlı gerçekleşiyor. Bugün size yalnızca göllerimizden, üstelik yalnızca 2018 yılında haber olanlarından bahsedeceğiz. Bu kadarının bile içinde bir nebze doğa sevgisi olan ve gelecek kaygısı taşıyan birisi için fazla olabileceği kanısındayız. 

İşte Türkiye’nin göllerinde son durum:

Marmara Gölü, Manisa

1932 – 1953 yılları arasında yapılan çalışmalarla bir rezervuara dönüştürülmüş olan Marmara Gölü, 1990’lı yılların ilk yarısından itibaren kurumaya başladı. Gölün en önemli su kaynağı olan Gördes Çayı’nın, 2009 yılında yapımı tamamlanan Gördes Barajı’na yönlendirilmesi gölün su seviyesine ciddi darbe vurdu.  

Gittikçe çekilen göl sularının yerine tarım alanları açıldı. Su biriktirme kapasitesinin yüzde 80’ini kaybeden gölün balık ve kuş popülasyonu yok olma tehlikesi altında.

Meke Gölü, Konya

“Dünya’nın Nazar Boncuğu” olarak nitelendirilen Meke Gölü, geri dönüşü oldukça zor bir şekilde kurudu. Yağış miktarının az olduğu bölgede, yer altı sularının bilinçsizce kullanımı sonucu kaynaklarından mahrum kalan bu doğa harikası göl; çevresindeki diğer göllerle birlikte hayata veda etmek üzere.

Konuyla alakalı konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık kaçak kuyulara dikkat çekti. Kaçak kuyuların sayısının bir hayli fazla olduğunu belirten Arık: “Kaynaktan su çekmek için açılan 135 bin kuyudan 100 bini kaçak!”

Suların çekilmesiyle birlikte güzelliğini kaybeden bu doğa harikası, insanlığın bir diğer çirkin yüzünü ortaya çıkardı. Çok sayıda şişe, araç lastiği ve ayakkabı gibi çöpler suların çekilmesiyle gün yüzüne çıktı.

Ladik Gölü, Samsun

Samsun’un Ladik ilçesinde bulunan, yüzer adaları ve turna balığı ile meşhur Ladik Gölü’nün, geçtiğimiz günlerde yapılan incelemeler sonucu su seviyesinin yüzde 80’ini kaybettiği ortaya çıktı. 

Yüzer adaların tabanla birleşip yok olduğu, hayvan popülasyonunun yok olma seviyesine geldiği rapor edilen göl, sulama faaliyetleri için kullanılmaya devam ediyor.

Kuyucuk Gölü, Kars

Yapay adaya sahip Doğu Anadolu’nun ilk Ramsar alanı*, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Doğu Anadolu’nun ilk Avrupa Seçkin Turizm Cenneti olan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti tamamen kurudu. 

Daha önceki yıllarda da kuruma tehlikesi geçiren göl bir nebze de olsa kurtarılabilmişti ancak şu an itibariyle tamamen kurumuş durumda. 

Biyolog Doç.Dr. Çağan Şekercioğlu, “Maalesef Kuyucuk, sene içerisinde kuşlar için en önemli olduğu zamanda kurudu. Yani eylül ve ekim aylarında sonbahar göçünde. Normalde bu zamanda yaklaşık 60 türden 40-45 bin kuş sayarken, şu an Kuyucuk’ta su yok, kuş yok. Burayı kullanamayan kuşların bir kısmının da telef olduğuna eminiz. Çünkü bölgede bu kadar kuşu kaldıracak alternatif başka bir göl yok” dedi.

Kuyucuk Gölü de diğer yok olmaya yüz tutan göllerimiz gibi yanlış su kullanımı kurbanı.

*Ramsar Alanı: 28 Aralık 1993 tarihli ve 3958 sayılı Kanunla uygun bulunan Ramsar Sözleşmesinin 2 nci maddesi gereğince, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Listesine dahil edilen sulak alanlar olarak tanımlanıyor.

Kuyucuk Gölü Son Hali

Burdur Gölü, Burdur-Isparta

Türkiye’nin en derin göllerinden olan ve yüz binlerce kuşa, endemik türde canlıya ev sahipliği yapan Burdur Gölü, geri dönüşü olmayan yola girdi. Su seviyesindeki azalmanın artık geri dönülemez noktayı aştığını belirten yetkililer, tek çarenin suyun azalmasını yavaşlatmak olduğunu belirttiler. 

2013 yılında hazırlanan bir raporda,  göldeki su seviyesi düşüşünün durdurulması için başta Bozçay olmak üzere derelerden göle su girişinin sağlanması ve tarımda su kullanımının azaltılarak yer altı su seviyesinin yükseltilmesi gerektiği vurgulanmıştı. 

Geçen sürede yapılan çalışmalardan yeterli verim alınamaması sebebiyle göl bugün kurumaya mahkum halde. Gelecek on yıl içinde göl suyundaki tuz seviyesinin deniz suyundaki tuz değerini aşması bekleniyor. Bu durumun ciddi çevre sorunlarına yol açması beklenirken, insanlarda solunum yoluna bağlı rahatsızlıkların artacağı tahmin ediliyor.

-İnsuyu Mağarası, Burdur

1965 yılında Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası da kuraklıktan nasibini aldı. Mağarada yer alan dokuz adet gölün tamamı kurudu. Yaşanan kuraklığın yanında bölgede yapılan aşırı sondaj çalışmaları da bu sonuçta etkili oldu.

 

Ne yazık ki kuruyan göllerimizin tamamı yukarıda saydıklarımızdan ibaret değil. Sizlerle paylaştıklarımızın ortak özelliği yanlış su kullanımı sonucu bu duruma gelmiş olmaları. 

Bu da bize daha akılcı ve ihtiyaca cevap veren sulama politikalarına ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Sayısı az olan tatlı su kaynaklarımızı daha verimli kullanmaktan ve doğayla uyumlu yaşamaktan başka çaremiz yok.

Dünya’nın Konuştuğu Felaket:Dünden Bugüne Aral Gölü

 

Ne Demişti? Geçtiğimiz yıllarda söylenmiş ve hafızalarda yer etmiş sözleri derledik. Buradan.