Yazı Dizimizin Birinci Bölümü:
İntihal Ediyorum – 1
1990 yılında, Türkiye’de yayın yapan Teknik ve Tekstil Dergisi’nde 9 bölümlük bir yazı dizisine başlayan Ali Demir’in yazdıklarının aslında Alman Peter M. Latzke’ye aitti.
O dönem Loughborough Üniversitesi’nde doktora yapmakta olan Demir, aslında yazı dizisinin ilk makalesinde Peter Latzke’nin eserinin esas alındığına dair bir not yazmıştı. Ancak ayda bir kez yayınlanan bu derginin diğer sayılarında aynı bilgilendirmeyi yapmamıştı. Yani ilk sayı dışında bir sayı elinize aldığınızda yazıları sanki Ali Demir’in kendi yazısıymış gibi anlayacaktınız. Üstelik Demir, Latzke’nin makalesini doğrudan Türkçe’ye çevirmek dışında pek bir şey yapmamıştı.
Leeds Üniversitesi’nden Prof. Mike Denton’ın fark edip Loughborough Üniversitesi’ni bilgilendirdi ve Demir hakkında soruşturma başlatıldı.
O tarihlerde üniversitede çalışan Türk akademisyenlerin devreye girmesiyle Demir’in kariyenin tehlikeye girmemesi için bir çözüm arandı ve özür dilemesine karar verildi. Ali Demir, yazı dizisinin sonunda bir özür yazısı yayınlayarak bu intihal skandalından sıyrıldı.
Özür yazısında “Doç Dr. Demir bu çalışma için Melland Textiberichte’den yazılı izni şimdi elde etmiş bulunmaktadır. Yazılı izni serinin yayınlanmasından önce elde etmediği için Doç. Dr. Demir hem sayın P. M. Latzke’den hem de Melland Textilberichte’den özür diler ve verdikleri izin için de teşekkür eder” ifadeleri yer aldı.
Avrupa Bürokrasisinde İntihal Skandalları
2011 yılında Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktora tezinde intihal yaptığı ortaya çıktı. Bakan bu durumu saçmalık olarak nitelendirdi ve yeni baskı da bu dipnot karışıklığının düzeltileceğini söyledi.
Ancak internette bakanın söylediklerinin gerçeği yansıtmadığına dair çok sayıda paylaşımın yer alması sonrası Guttenberg, istifa etmek zorunda kaldı.
2012 yılındaysa Romanya Eğitim Bakanı Ioan Mang, çalışmalarında intihale başvurduğu ortaya çıkınca koltuğunda bir hafta oturabildi.
Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt de, aynı yıl aynı sebeple istifa etmek durumda kaldı.
Almanya ve Avusturya da doktora çok saygın bir derece olarak görülmekte. İnsanlara hitap edilirken bu ünvanları sıkça kullanılıyor. Siyasetçilerin fazladan bir ünvan için bu çirkin yola başvurmalarının sebebi bu olarak gösteriliyor. Denetim mekanizmasının zayıflığı da risk almayı kolaylaştırıyor.
Bürokrasimizden Çarpıcı Bir Örnek: Ömer Dinçer
2005 yılında o dönem Başbakanlık Müsteşarı olan Prof. Dr. Ömer Dinçer’in, Yard. Doç. Dr. Yahya Fidan’la birlikte yazdıkları “İşletme Yönetimi” kitabının intihal olduğu ortaya çıktı. 1996 yılında yazılmış olan kitabın, Prof. Dr. Tamer Koçel’in “İşletme Yöneticiliği” kitabıyla büyük benzerlikler içerdiği hatta ara başlıkların aynı olduğu tespit edildi.
Dinçer’in daha önce görev aldığı Marmara Üniversitesi suçu sabit bulsa da, zaman aşımı gerekçesiyle bir yaptırımda bulunamadı.
Milliyet’in haberine göre; olayın basına ilk olarak 2004’te yansıdığını ifade eden Tamer Koçel, Dinçer’in kendisini arayarak özür dilediğini ifade etti.
Muhalefetin dışında Ak Parti cephesinden Dinçer’in istifa etmesi gerektiğine yönelik açıklamalar yapıldı. Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, “Zaman aşımı cezayı ortadan kaldırır, suçu değil.” sözlerini kullandı.
Ancak Başbakan Erdoğan, istifa taleplerine karşılık müsteşarına güvendiğini belirterek, “Kendisi milletine saygılı çalışmalar yapmaktadır. Bu tür ısmarlama haberlerle hareket etmem.” açıklamasını yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de, “Üniversitede bir sürü rezillik yaşanıyor. Rektör onlarla uğraşsın, Dinçer’le değil.” sözleriyle Ömer Dinçer’e destek verdi.
YÖK ise konuyla alakalı kararını haberin çıkmasından 7 ay sonra verdi. Karara göre Dinçer, meslekten çıkarma cezası aldı ve böylece tekrar üniversitede çalışma imkanı kalmadı. Ancak “Profesörlük” unvanı Yargıtay’ın daha önce aldığı karardan dolayı elinden alınamadı.
Karar sonrası müsteşarına destek veren Başbakan, “İntikam hırsıyla aldığınız karar, beni bağlamaz.” ifadelerini kullandı.
Ömer Dinçer, 2007 yılında müsteşarlıktan istifa etti. Ancan intihal dosyasından ötürü değil, milletvekilliği aday adaylığı için. Dinçer meclise girdi ve konu hakkında meclis kürsüsünde konuştu: “Kendi eserinden sonra çıkanlardan alıntı yapabilir miyim? Bundan suçlanıp ceza aldım. Ama gurula basılmış beş eserimi yeniden basıyorum, satıyorum, ünvanlarımı onurla koruyorum.”
29 Aralık 2010 tarihli YÖK Müşterek İnceleme Raporu’nda Ömer Dinçer’in intihal yapmadığı rapor edildi.
Ömer Dinçer 2009-2011 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2011-2013 yılları arasında ise Milli Eğitim Bakanlığı görevlerini üstlendi.
“Bakanlığın önünde her cuma günü gösteri yapıyorlar. Atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar. Bizi öğretmen olarak alın diyorlar…”
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer
28 Ekim 2011